English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birini bir şeyde) aramak |
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birini bir şeyde telefonla) aramak |
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birine bir şeyde) telefon etmek |
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birine bir şeyde) meydan okumak |
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birini bir konuda) düelloya davet etmek/çağırmak |
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birini bir konuda) karşılaşmaya davet etmek/çağırmak |
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birini bir şeye/bir şey yapmaya) çağırmak/davet etmek |
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birine bir konuda) karşı çıkmak |
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birine bir konuda) muhalefet etmek |
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birine bir konuda) itiraz etmek |
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birini bir konuda) uyarmak |
Phrasals | call (one) on (something) v. | (birine bir konuda) bir şey demek |